Şarkı Sözleri

Sagopa Kajmer Şarkı Sözleri Kategorisi

Sagopa Kajmer – Saldırground

VERSE 1
Olanca yükseğim ben alçaklarla savaşırım ve midelerine otururum da

dilediğimde taşınırım. Ben haşarıyım,rap taktiklerinde aşırıyım.

Minik kum sinekleri şekil dudaklarına virüs taşıyıcıyım.

Hey! Şaşırtırım, horoz MC leri una bular ve derin yağda derinlemesine

kızartırım. Arsızım ben mikrofonla cilveleşirim,hınzırım.

Michael Venom Page gibi kapışmaya dünden hazırım.

Hey! Sabırsızım. Demiri közde kızdırırım da sonra adımı büyükbaş gibi

derine damgalarım. Asitle ıslatırım derini ıslak imzalarım.

Sörf tahtanı yutan büyük beyaz köpek balığıyım ısırırım.

Hey! Yanıltırım.Ayakta duramaz hale getirip adamı mükemmelce yaralarım.

Yo fellik fellik hastanede boş bir sedye aratırım.

Askerlerini kafalarım ve karargahını taratırım Maa’fuka

VERSE 2

Kaldığım yerden başlarım bir taşım fokurdadım.

Şimdi zevkle uçukları bıçak ucuyla bastırırım.

Mıknatısım, topladığım toplu iğnelerimi batırır ağlatırım.

Eşek gözünü mührüm basar dağlatırım.

Korsanım,uçaklarını kaçırırım ve yolcularını uçaktan atarım.

Onları karaya varmadan havada korkudan bayıltırım.

Yaptırımım,illaki yaptırırım. Hammurabi stil kanunlarım var yardırırım.

Gagalar demirden gagalı turnalarım,kafatasını kurcalatırım, delik açtırır

yuva yaptırıp içinde yumurtlatırım, yılanı yuvana yanaştırıp yavrularına

yavşatırım bak.

Yavşak! Hoplatırım top gibi sektirir kamayla patlatırım.

Afrika Kalahari’de ayak çıplak ip atlatırım. İpimi koparırım tipini

kutuna koyup ağzın burnun tipin dağıtırım.

VERSE 3

Sapan elimde lastik olduğunca gergin.

Bu boksör parçalayacak seni ortasında bu ringin.

16 barda tecavüzün farklı tonu, kaltak MC’lerin iner

teker teker donu.Kusursuz bir denklemim her barım kırar

1 eklem. Sago ‘Chen Zhen’ ötekiler ‘Badi Ekrem’.

Kıvılcım çıkar! Rap 16 barda fedai, tekme, yumruk, şaplak, tokat

devam eder mesai. Göğüs kafesimde çetin dövüş var, Pekin ördekleri

gibi kancalara batacaklar. Egom ağır bastı kekom.

Kafının cılkı üstünde beton. Bütünüyle yuttu seni benim

evcil piton. Patlatmakla geçti ömrüm şişirilmiş ikon.

Oyun burda bitti az öncekiydi son jeton.

VERSE 4

Metaforla tekmelerim tekerlemelerimi.

Döşenmiş maynlarım bir insan karışı derini.

Sago oyun sonu canavarı,adım at bana doğru sıva gömleğinin

kirli kollarını. Kaba saba ağır ateş, hadi yaklaş devam et!

Külbastı MC leri yaktım gazete yaptı manşet.

Nagazaki önümdeki kağıtlar sürterim kalemi için için

patlar sana bana.Zekice vuruşlarla delik açarım omurgana,

sinek oldun bak yapıştırdı diline iguana.

Tantana yapma çakma Tony Montana.

Senden olsa olsa anca Hannah Montana.

Ben serval bura benim savana,karada baş edemezsen Amazon’da pirana.

de ki savaşalım japonica katana olup senin filetonu çıkarıp da

korum tabağına. Çiğ köfte gibi yapıştırırım tavana.

Kaçıp kavuşmak istersin hemen ana babana.

Kafanı defaatle vurdum beton kolona şimdi kolaysa ayıltsın seni

limondan kolonya.

VERSE 5

Hiphopu küçümsemeden önce dişlerini fırçala.

Sago’ya laf atmadan önce dişlerini yaptır piç.

Kötü adam geri döndü kolla .ötü, adam söğütü söktü

cümle börtü böcek ürktü, gece çöktü.

Duraksız saydırışlarda dilim, ne yapsam ayrılamam senden

canım rapim benim.

Ufaklık bombanın pimini çek de atalım abilere,patlasın o lanet

kıçları dağılıversin her yere.

Ben ensesinde ağırca nefesim alıp verdikçe gıdıklanan paytak MC ler

wooow naber?

98 den bu yana bebelere ağır patikler giydirdiğim için peşimde

dedektifler.

Kick, snare, hat,bassla verirken direktifler hiphop eli kamalı,boyalı yüzler.

Kolaysa yakala,uğraş üstüne doğru yaklaşan 42 kör bıçakla gardaş.

Sizlere taş var aş taş. Savaşçımın sabrı taşmadan hızla burdan uzaklaş piç.

VERSE 6

Yine vurdu tek tek hiphop kicks başımda dikilip dururken lanet aksiliks.

Yine aynı gün ama farklı tersliks, bunlarla başa çıkmam için gerek farklı taktiks.

1210!.. 2021 de yine de Technics. Boom Bap back to the basics.

Benim için fix kafam ileri geri gidiks.

Sago tanımaz kural fiziks yazarken liriks.

Şu kirli seslerin içinde kirlenmek ne güzel his.

Hiphopun askeri olmak istemiyor terhis.

Lan Mic Check beat nefis,keşke her şarkına çekebilsen video clips.

Bana sokaklardan bahset ciks.Gerek hayatta kalmam için bana tips & tricks.

Gönder links. Çünkü bazı insanlar karma,yılan orangutan çıyan akrep mix.

VERSE 7

Olmayacak işlerin peşine düştüm bugün,lamalara dedim ‘yılanların

yüzlerine tükürün”.

Öfkemi sindirmek için soda mı iççem?

Boynum öne eğip sakin moda mı geçcem?

Boş lafı geççen bitch!

David gibi olacam lynch (linç), doğru konuşanı 9 köyden

taşıyordu koca vinç gördüm.

Göze yansıyanlar enteresan ilginç.

Kurtlanmış hikayeler komik gelir benim misal yaşlı dede kurda.

Alemin içinde gezerim elimde karşıt bir pankartla.

Rakipleri milföy hamuru gibi 4 e katla.

Tam da yerine rast gelince James Brown’ca dinamit ol ve patla.

Gelir doğrular eşekle yalanlarsa atla.

Haklı olmak için doğruluğunu derhal ıspatla yoksa

uğraşıp durursun benim gibi bir pisi’kopatla.

VERSE 8

Yunus 8. harika.(Merhaba!)

Bitmiştir tefrika. Ben orjinal maafaka beri kalan replika.

Kuklaların ustalarından bahseden soğuk Metallica’dan da kar, kış, buz Sago

Antartica. Buzlu suya sokulan o rus bebek kadar da sağlam immune sistemimle

işin dibine inmek isterim ve Sago hiphop işinin dibi bunu bilmeni isterim,

rap benim sihirli lambam ben Aleaddinim bebeğim.

Japon hızlı tren hattıyım içinden geçerim.

Kafan çatırdayana dek topuklarım polis gelmeden topuklarım.

Destekler beni kopuklarım.Kancıklar gibi yok permalı peruklarım, boncuklarım.

Ayakkabım patlayana kadar tekmeledim eski okul giriş kapısını yumrukladım.

Hediye getirdim içinde köpek balıklı akvaryumlarım.

Al yuvarla al ya da ak yuvarlarım, kanımda akar hiphop.

Don’t stop! Rock da mic! Wagwan rude boy when the beat drops.

Yes yes y’all to the beatch’y’all Sago Sago Sago Maafukin Pa yo

Yes yes y’all to the beat y’all Sago muthafuckin Pa on da mic yo

Sagopa Kajmer – Onca Şeyin Ardından

Gizli sokaklarına daldım ömrümün, şahidi oldu iki gözümse gördüğümün.
Çokları var farkında değil öldüğünün.
Öyküleri kısa sürmüş kiminin, içine düşmüş çetin yalnızlık ikliminin.
Ben kazandım ve sen yenildin yine.
Boşluk her taraf anlık.
Bir boşluk içi kalbimin artık.
Bir loşluk ya da belki karanlık ,böyle bir şeyler.
Az bir tokluk gibi aç karnına, varlıkla yokluk arasında bir yer.
Kimseler duymaz, kimseler bilmez, kimse de sormaz zaten.
Ama canım dayanır ya bir şekilde böyle.
İnsan alışır kötüye böyle böyle.
İyi giden şeyler bazen öyle eksik.
Canımı sıkan şeyler hep üst üste.

NAKARAT
Geçer hayat işte böyle.
Bu dünya hiç yerinde durmaz.
Sanırım tüm suç bende, seçtiğim seçeneklerde.
Mümkün değil yok seninle olmaz.
Onca şeyin ardından

Davran!
Hayatta kalabilmek için kıvran.
Kusurlu mutluluklarım da oldu inan ki.
Kusursuz kötü karakterler arkadaşım oldu ne yazık ki.
Herkes vardı kimse yoktu.
Teker teker adam astım ipim koptu.
Su aktı da onca yolunu buldu, bulunca coştu, yol aldı boyunca.
Onca şeyin ardından maziye baktıkça güzele nazaran çirkin çokça
hoşçakal dedim hayallere kavuştukça, kaybediyorum iyi şeyleri buldukça.
Bilirsin oyuna dahilim yaşadıkça.
Kötüden kurtulamıyorsun hızlı koştukça.
O peşinden gelip buluyor sen kaçtıkça.
Konuşturma gözlerim doluyor konuştukça.
Güzel olan her şeyin sonu var.
Anlayan anlar, anlamayanlar oyalanırlar anlayana kadar anlamadan öyle…

NAKARAT
Geçer hayat işte böyle.
Bu dünya hiç yerinde durmaz.
Sanırım tüm suç bende, seçtiğim seçeneklerde.
Mümkün değil yok seninle olmaz.
Onca şeyin ardından

Sagopa Kajmer & Go-Khan “Yunus Ep”

Sagopa Kajmer & Go-Khan – Pankart

Şu hayattaki insanlık yarışından ayrılmak için çoğusu kafasına kurşun koydu, ne yazık onu onunla oydu.
Savaş oyunu bu, bu merhametsiz kuralları kim koydu?
Kalıplaşmış cümlelerin sonunu getiren oydu. Sirenleri deli çalıyordu.
Uzunca arayışlar sonucu kendini bulduydu sonra onu ondan çaldılar kayboldu.
Koca gözleri dolduydu.
Bir varlık dünyasında vardı yok olduydu, içindeki öfkeli kalabalığın sesini duyduydu.
Kendine bağıranlardan biri oydu.
Elinde bir pankart, koştuğu tek şart bildiği tek şey…
O an nasıl desem içi dolu doluydu.
Ah çekse dağlar oynar yerinden.
Bir dokunsan ağlar, dokunma yalnız bırak.
Bırak tutma elini (çek), sanar ki kırılır kemikleri.
Üç aşağı beş yukarı hissettiriyor hisleri hissettiğini.
Kısabilse keşke içte yükselen seslerden istediğini, fakat farkında onlar alacak ondan istediğini.
Yalnız bırak!…
Yalnız bırak yanında olmak istediğini, buna ihtiyacı var ama söyleyemiyor sana istediğini.
Hafif kağıtlarda ağır cümleler tutan eller hedeflemiş gözlerini sana doğru.
Elinde bir pankart, koştuğu tek şart bildiği tek şey.

Söz – Lyrics :Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)
Müzik – Beat: Go-khan (Gökhan Özyavuz)


Sagopa Kajmer & Go-Khan – Zamanla

VERSE 1
Acıyı öldürmek için ilaçlar yetersiz zehir.
Fikir kuyularını kazıyor küreklerim bulmak için bilgileri kim olduğuma dair.
Kısa bir mola veriyor ve sigarasını yakıyor şair.
İşte böyle misallerle süslenir anlatılanlar, uykuya dalar çocuklar.
Düşününce karamsar ve korkutucu bütün anlatılan masallar sanki salıncağımı cadı sallar.
Hey çocuk bu korku içeren içerik.
Kırık bir akvaryum ve içindeki balıklar panik.
Onların üstüne konmak isteyen sinekler içine sinik.
Rose’un aşkı Jack’i öldürürken batıyordu Titanik.
Çok romantik…
Ama hislerim hissizlikten ibaret anne.
Bak baba ellerim yazmaktan kesik.
Çocuklarla oynarım fakat bir çocuğum eksik.
Bir tarafım şampiyon bir tarafım yenik.
İşte benim güneşim bak ben boyadım sarısını.
Bu benim kalbim istersen verebilirim sana yarısını.
Zaman imha etti üstünden Yunus’un asalaklarını dirençli çam ağaçlarının döktüğü gibi koca kozalaklarını.

VERSE 2
Ödünç alınan zamanda zamana alarmı hazırla.
Kimisi yan yana yürür masaldaki kötü kahramanla.
Vampirler gibidirler yaşarlar içtikleri kanla.
Onları seyrederiz uzaktan Gökhan’la
Oyalan zamanda senden artakalanla.
Kara kışlar veda eder ısınır hava nisanla.
Anlatmaya çalışıyorum bildiğim tek lisanla.
Eksik onca noksanla, bana yakışan aksanla.
Ve mimiklerine Pablo Picasso gibi şekil vermek istediğim onca insanla
Kasvetli savaş marşlarını sevimli valslere çevirmek isterim zamanla.
Ama her şey zamanla.
Zamanla, zamanla neler verdim bu uğurda,
kuzulardan saklamıştım söylemiştim kurda.
Bir ayağım önünü görse de ötekisi çukurda.
Zamanda kaybolan yıllarını el sallayarak uğurla.

Söz – Lyrics: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)
Müzik – Beat: Go-khan (Gökhan Özyavuz)


Sagopa Kajmer & Go-Khan – Küreksiz Kayıklar

VERSE 1
Azgınların frenleri frengi.
Faili belli fevkalade cinayetler Sex Pistols gibi zincirli.
Frekansları kirli ama filmin fragmanı afili.
Farklı gen,farklı ten,farklı kare,farklı üçgen.
Facianın formülü fosiller kadar eski.
Fasaryalar yönetmenliğinde sinemalar ve ağız dolusu farfara fesat fenalığında fassal.
İçinde ölenleri yıkayamaz gassal.

NAKARAT
Gün sonunda kim kendinden fedakar?
Endamını yitirmiş eskiden sevgime layık olanlar.
Açık denizde kaybolup giden küreksiz kayıklar onlar.
Sözlerimin içine düşenlere can yeleği fırlattım ki boğulmasınlar.
Açık denizde kaybolup giden küreksiz kayıklar onlar.

VERSE 2
Herkes belirlediği güzergahta devam eder kah aheste hızla kah da.
Ben insanları usulca eriyen renkli dondurma toplarına benzetirim önceden beri dünya külahında.
Eriyoruz lan her dakika baktığında.
Keşke ellerimle sökebilsem aklına taktığında.
Ya da ister istemez aklına bir şey takıldığında sökebilsem ordan, seni kurtarsam.
Gemi görünce hırçınlaşan Karadeniz gibiyim ben içindekiler içimdekilerle bozmuş aklını.
Sahipli hatıralar onlar sahibinden satılık.
İlanımın asılı olduğu sakat cam halen kırık.
Sevimsiz endişelerimin tonu bugün daha da koyu.
Onları düşünmekten kendimi unuttum ya gün boyu.
Başkaları adına umuda el sallayalı yıllar oldu da parmaklarıma umutsuzluğum bulaşmış arada sırada.
Beni affet bu arada, ölmek için bekliyorsun sırada.
Elveda!…

NAKARAT
Gün sonunda kim kendinden fedakar?
Endamını yitirmiş eskiden sevgime layık olanlar.
Açık denizde kaybolup giden küreksiz kayıklar onlar.
Sözlerimin içine düşenlere can yeleği fırlattım ki boğulmasınlar.
Açık denizde kaybolup giden küreksiz kayıklar onlar.

Söz – Lyrics: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)
Müzik – Beat: Go-khan (Gökhan Özyavuz)

Sagopa Kajmer & Go-Khan – Korsan

VERSE 1
Önüme çıkanı yakarım çekilin!
Kara bulutlarımı dökerim üzerinize bilin.
Dilin kemeği sökük, değilim şirin.
Alın başınızı gidin bi başımdan.
Geldiyse başıma akılsız başımdan.
Varma aman ha üzerime, değme ağır sözlerime sakın!
Bu öfkeli bakışlar ardına saklanan her şeyi gözlerinin önüne sermeyi o kadar isterim
aması başaramam.
Soyut bu, somuta taşıyamam.
Nedense huyum bu kurutamam.
Kendimi kandırmayı başaramam.
Yok yok..Aman haa..
Haddimi aşamam kendimi karşıma alamam.
Çünkü onu ben yenemem.
Kafa da tutamam edemem.
Herkese gücüm yeter de bir bana bir dişimi geçiremem.
Bu kaçıncı denemem!…
Bu kaçıncı sıkıntı seviyem?
Bardağın dolu bir tarafı var evet ama ben onunla ilgilenmem.
Hissedebiliyorum hey!
Hissettirmeden o yapmaya gayret ettikleri sinsi hileleri de.
Görebiliyorum söylediklerinde barınan gizli iğneleri de.
Yüzüme doğru tuttukları silahı gördüm,içinde saklanan irice mermileri de.

NAKARAT:
Nerden baksan eksik bir şey.
Nerden tutsan olmuyor noksan.
Gözler olanı görüyor tek tek, dünden sonra önce yarından.
Kurcala hileli zarları malum geç kalmak var erken davran.
Dünya gemisine söyle kim korsan?

Nerden baksan eksik bir şey.
Nerden tutsan olmuyor noksan.
Gözlerim olanları izliyor tek tek, dünden sonra önce yarından.
Kurcala hileli zarları malum geç kalmak var erken davran.
Gözlerim hırsızları görüyor tek tek.
Dünya gemisine söyle kim korsan?

VERSE 2
Tadımlık mutluluklar, geçici hevesler peşinde koşarak tükenir nefesler.
İçimde yanıcı kelimeler var ”Ateşle yanaşma yanıma” der.
Aklımın akıllı silahı kuşandı delici mermilerle.
Yük treni gibi dolu, gözleri bakıyor dolu dolu.
Ufaklık kaybedebilir yolu.
Aç ışık karanlık yolun sonu.
Görüyorum en azı minimumu.
Seriyorum önüne sorunumu.
Bu sorunum kesiyor solunumu.
Burası gerilim poligonu.
Ateşler açıldı kaç!
İki elim kapar kulaklarımı.
Ateşe değme kaç!
İki ayak telaştayım bayım.
Binlerce insan var aç, kemiklerini sayın bayım!…
Üzüntü döküyor saç.
Dediklerimi bir kurcala bayım.
Gücünü topla ve gel.
Ne kadar şiddetli olursa olsun o yel, kendine güvenin sana yeter.
Hayatta herkes bir bedel öder.
Stresten kafes içine girer ve üstündür muhtemel hayattan kaçan ayağa karşı
yılmadan hayata tutunan el

NAKARAT:
Nerden baksan eksik bir şey.
Nerden tutsan olmuyor noksan.
Gözler olanı görüyor tek tek, dünden sonra önce yarından.
Kurcala hileli zarları malum geç kalmak var erken davran.
Dünya gemisine söyle kim korsan?

Nerden baksan eksik bir şey.
Nerden tutsan olmuyor noksan.
Gözlerim olanları izliyor tek tek, dünden sonra önce yarından.
Kurcala hileli zarları malum geç kalmak var erken davran.
Gözlerim hırsızları görüyor tek tek.
Dünya gemisine söyle kim korsan?

Söz – Lyrics: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)
Müzik – Beat: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)

Sagopa Kajmer & Go-Khan – Saklama Bulurlar

VERSE 1
Bendeki zaman trafiği tıkalı,akmıyor ileri bazı bazı.
fikrim aynı yerlerde turlar attı,farklı şeylere aynı takıntı.
Boğaza düşmek gibi sürükler akıntı.
Kaçmayı deneyen ayakkabısının bağcıklarına takıldı,aklı başından atıldı.
Geri gidiyor güvenimin hassas ayakları.
Hayat ormansa ben ormanın narin kavakları.
Pek bir sakin keçiyim inatla büyütürüm haylaz oğlakları.
Onlar sever hikayesi üstünde hisli şarkıları.
Yağmuru çekerim ıslatırım ahmakları.
Ancak atlı karıncaları ezemez insanın ayakları ve zincir vuramaz
kapısına içimdeki rengarenk lunaparkın hiç kimse.
Anlamsız arsızlıklardansa anlamlı iştahsızlık olsun farkın.
Üstüne yakışan tavrı takın.
Yalnızın içinde can gövdeyi götürürken bilmezler onlar serseri kurşunlar.
Anlattığı hikayelerde anlatmadıkları ölüleri saklarlar.
Kafes sevmeyen yabani hayvanlar gibidirler sırlar,fare gibi üfleyerek ısırırlar.

NAKARAT
Belki bu sondan bir önceki günüm kim biliyor ki yarını ?
Saklandıkları inden çıksınlar sobeleyelim sırları.
Masamın üstü dolu eski dostların kesik kafataslarıyla.

Ben söylüyorum onlar gayet iyi anlar.
Saklanan sözlerle saklambaç oyunlar.
Gördüklerim kadar saklananlar var asıl onlar saplanan bıçaklar.
Saklanan kaçaklar,saklanır yaşarlar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.
Saplanan bıçaklar,saklanan kaçaklar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.

VERSE 2
Çığ düşmüş kaya parçası gibi örtülü gizlerin üzeri.
Güzel renkleri olsa da net göremiyor gözleri belli.
titretsinler telleri bam.
Dolsun içleri gam.
Ben onlara aldırmam.
Bir aslanım ama saldırmam bundan saldırganlara alınmam.
Tanıdık bıkkınlıklar bunlar bilindik yorgunluklar.
Tanımsız hazımsızlık ileri derece arsızlıkla burun buruna.
Durun! Önce dinleyin sonra vurun.
Mantığımı kavrayın aklınızı yorun.
Bombalarınızın saatini kurun, kim önce patlar haydi bulun.
Aslında her şeyden haberim var ve de yapıştım kalemin yakasına.
Sonra da peşine kağıdı koydum bıraktım sorgu masasına.
Ben onları öylece bıraktım vicdanın azabına.
Böylece gördüm ben onların işleri kaldı azabın vicdanına.
haydi gir kapımdan içeri,kendinden dışarı çık.
Var mı ki ben gibi açık konuşan bir kaçık?
Makasım yalanın saçını kesiyor,saçları saçık
Sigaram gibi bitiyorsunuz en güzel yerinde,bana yutkunmalar kalıyor.

NAKARAT
Belki bu sondan bir önceki günüm kim biliyor ki yarını ?
Saklandıkları inden çıksınlar sobeleyelim sırları.
Masamın üstü dolu eski dostların kesik kafataslarıyla.

Ben söylüyorum onlar gayet iyi anlar.
Saklanan sözlerle saklambaç oyunlar.
Gördüklerim kadar saklananlar var asıl onlar saplanan bıçaklar.
Saklanan kaçaklar,saklanır yaşarlar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.
Saplanan bıçaklar,saklanan kaçaklar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.

Söz – Lyrics: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)
Müzik – Beat: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)

Sagopa Kajmer & Go-Khan – Saklama Bulurlar

VERSE 1
Bendeki zaman trafiği tıkalı,akmıyor ileri bazı bazı.
fikrim aynı yerlerde turlar attı,farklı şeylere aynı takıntı.
Boğaza düşmek gibi sürükler akıntı.
Kaçmayı deneyen ayakkabısının bağcıklarına takıldı,aklı başından atıldı.
Geri gidiyor güvenimin hassas ayakları.
Hayat ormansa ben ormanın narin kavakları.
Pek bir sakin keçiyim inatla büyütürüm haylaz oğlakları.
Onlar sever hikayesi üstünde hisli şarkıları.
Yağmuru çekerim ıslatırım ahmakları.
Ancak atlı karıncaları ezemez insanın ayakları ve zincir vuramaz
kapısına içimdeki rengarenk lunaparkın hiç kimse.
Anlamsız arsızlıklardansa anlamlı iştahsızlık olsun farkın.
Üstüne yakışan tavrı takın.
Yalnızın içinde can gövdeyi götürürken bilmezler onlar serseri kurşunlar.
Anlattığı hikayelerde anlatmadıkları ölüleri saklarlar.
Kafes sevmeyen yabani hayvanlar gibidirler sırlar,fare gibi üfleyerek ısırırlar.

NAKARAT
Belki bu sondan bir önceki günüm kim biliyor ki yarını ?
Saklandıkları inden çıksınlar sobeleyelim sırları.
Masamın üstü dolu eski dostların kesik kafataslarıyla.

Ben söylüyorum onlar gayet iyi anlar.
Saklanan sözlerle saklambaç oyunlar.
Gördüklerim kadar saklananlar var asıl onlar saplanan bıçaklar.
Saklanan kaçaklar,saklanır yaşarlar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.
Saplanan bıçaklar,saklanan kaçaklar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.

VERSE 2
Çığ düşmüş kaya parçası gibi örtülü gizlerin üzeri.
Güzel renkleri olsa da net göremiyor gözleri belli.
titretsinler telleri bam.
Dolsun içleri gam.
Ben onlara aldırmam.
Bir aslanım ama saldırmam bundan saldırganlara alınmam.
Tanıdık bıkkınlıklar bunlar bilindik yorgunluklar.
Tanımsız hazımsızlık ileri derece arsızlıkla burun buruna.
Durun! Önce dinleyin sonra vurun.
Mantığımı kavrayın aklınızı yorun.
Bombalarınızın saatini kurun, kim önce patlar haydi bulun.
Aslında her şeyden haberim var ve de yapıştım kalemin yakasına.
Sonra da peşine kağıdı koydum bıraktım sorgu masasına.
Ben onları öylece bıraktım vicdanın azabına.
Böylece gördüm ben onların işleri kaldı azabın vicdanına.
haydi gir kapımdan içeri,kendinden dışarı çık.
Var mı ki ben gibi açık konuşan bir kaçık?
Makasım yalanın saçını kesiyor,saçları saçık
Sigaram gibi bitiyorsunuz en güzel yerinde,bana yutkunmalar kalıyor.

NAKARAT
Belki bu sondan bir önceki günüm kim biliyor ki yarını ?
Saklandıkları inden çıksınlar sobeleyelim sırları.
Masamın üstü dolu eski dostların kesik kafataslarıyla.

Ben söylüyorum onlar gayet iyi anlar.
Saklanan sözlerle saklambaç oyunlar.
Gördüklerim kadar saklananlar var asıl onlar saplanan bıçaklar.
Saklanan kaçaklar,saklanır yaşarlar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.
Saplanan bıçaklar,saklanan kaçaklar.
Saklama bulurlar eninde sonunda.

Söz – Lyrics: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)
Müzik – Beat: Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz)

Müzik ruhun gıdasıdır. Edebiyat da öyle. Edebiyat ile müziği birleştiren en önemli faktör de şarkı sözleri. Bazı şarkı sözleri öyle değerli ki, en büyük şiirler kadar etki bırakıyor dinleyende. Pek çok şarkı sözü yazarının ozan olarak anılmasının sebebi de bu sanırız. Bazen kırgınlığımızı dile getirmek, bazen aşkımızı anlatmak, bazen de barış dalı uzatmak için şarkı sözlerine sarılırız. Bazı şarkılar dilimize takılır, nakaratını söyler dururuz ama sözlerinin gerisini unuturuz. Şimdi bütün şarkı sözlerini tek tıklamayla önünüze seren bir site var -> Sarki-Sozleri.Net

Bu Site

Şarkı Sözleri

Sitesidir...

Yerli ve yabancı şarkı sözlerini, sanatçıların biyografilerini, şarkı sözü notalarını, müzik haberlerini, akor-tab bilgilerini ve popüler şarkıların çevirilerini www.sarki-sozleri.net'te bulabilrisiniz.

Yukarı