Akşam alır alev akıl ve akrep aynı ateşte
Asma adını aynı anda anla ah be anne
Aşkın ahu ahuzarım alfabenenin aksiyonunu aktı a ve anlam artı aklım acıya akay aktı
Bakardı bitti başına bomba betonu boya ve baştan başla bir bela bulutlarında bezden bedeni beyaza biçtim bey bozardı babamı ben bilir bugünün bir günü bizim bizim beddualarımız beladır
Cahilin cenabetinde cellatında cemiyetinde cem cihan ve camisinde can cezası cehennemde cevap cesaretim cefam cenazem cazibeli ceylan cayar candan çabalarıma çakar çıkınca çarpışır çareler çakmalarada çakmalı çalımlarımla çakmalı çalışmayınca çapkının çekim çanakları çıldırııın çünkü çürümüş çıkışları
Dünki dilime dahilim dilime dolanan dahiyim dağlarında destanımda dayımalık bir darbeyim define dul ve dalgalarda dakikalık diyarlarımda dakikalık diyarlarımda dört dönem bir daireyim
Ehlibeytliyim esir eşittir eylemin eleştir ebedi ergeni el fatiha el erdemin esaretin enkazlarında evet elhamdülillah eskilerden elçiler efendilikten estiler
Fistanında fevkalede fikri farklı fan fin fon farkında father fıstık fahişe fena fişekleyince faizinde fazlası filminin fragmanı fenomeninde fanları farelerin faydası
Gün gelir gider geçen gündüzlerden geçer güneş görünce gözlerim göklerde gezer gülerim gösteriyse gezide görüşe gerek genlerimde gerisi gambaz gebersin güzellik gelip geçicisinHabercin haklısı hakka hukuka hastası her hayalin hanesi herkesin harabesi hemşire hastanede haklı haksız hapiste hapçılar hekimde heyecanın haram helal İntikamın infazında istisna de iplerim isyanlar insanın içinde iliklerim ilaç içinde inanamıyorum illallah iliklerim dur inşallah içkilerde istikbalim iflasın izindeyim
Jenerasyounun jokerlerinde jigololuk japonda joduculuk jeofizik de jetonluk jesti jakuzi jandarmanında jetleri jantlarında jaguar justinlerde junior Kuş kilitli kan kokan kinim kafeste kahpenin kadınlığı kederlerimide kesmedi kaç kalem kırar kelam kel mi kaldı kafiyem kenarda keşkelerle küs kalan kadermiyim
Lütfeden lafitlerim lodosların lisansıyım limitlerimde liralar lokasyonumda limanlar litrelikti lanetim laikiyle ladesim lojmanımda lirikler listende liderim
Mafyanın magandasında meçhuldur meftunu makamlarında mailler madalyonluktur makbuzu malda mülkte manevi mağdurunda mermisi milim milim mesafelerde mükemmel mülteci Nafile nakitte nakliye namaz neden niye nefsiminde nispeti nöbette nacizane niyetlerim nimetim nasip namusumla nacizane nankör hep namlumunda noktasında
Okyanuslar ortasında olurmu ordular onarmadıkça okullar okunmaz oldu ortalık oduncu ormanında oyuncu ortamında olaylarda olmayınca ortaklık var oylarında
Öncelik ödüllerimde özetlerim özlemimde öksüzlerde öldüğünde ölümler ölçülmemekte ödenmemiş özentiler örtüsüz öpüşmeler özelde özgüven ve öfkeler
Parçalarda paraflar panterimde pençeler perdelerce primler pusuda puslu polisler politika ve partiler patlayınca paralar panzerine pamuk panel paketlerde pabuçlar
Rakipsizim rapte rakamlar rezil ve rüsva renkli resimler reyonda risklerim rüyalarımda radyocular rüşvetimde rüzgarında rehberi rabbimin o rütbesi
Saç sakalda sefalet selamsızdı sabahlar sanallarda skandal sinemadaki sanatlar sevişmeden sarılalım sevgi saygı sloganım sivri sinek sinsidir siyasetim sislidir
Şarkılarda şiveler şirin şekerdi şifreler şarkılarda şerefler şimdi şinanay nanay şampanyalar şöhretim şampiyonluk şikelerde şeytanın şelalesinde şüphelidir şifalarım
Tahlilin temiz tenimde tüy ve ter tespiti titreyince telaşlar telafisiydi tespiti tutuklunun telleri ters teper teranesi tekme tokada terkedildi tepki temeli ters tepince
Uçmadım ucuzdu uslubu uzatmadım uydurmadım uyumak için uyanmadım umutları unutmadım uçurumlar ucundayım ustalıkta uzmanım
Üsküdardayım ülkeselce üretmekte ünvanım üstler üstünde üretkenlik ünleminde üzenlerim üzmemekte ustalar üşenmemekte üfleyince ünlüler ücretlerde ücgeninde
Vatanla vergiler vefasız verimsiz vibratör vucudda vişne votka viskiler vitaminler vermicemde vermicem videolarda vizyonun vicdanında vermemekte varsa validen velet le
Yakındır yanması yandaşın yanılması yalnızlık yollarım yegane yerlerinde yankısı yerlilerde yerleşince yahudi yakıt yakar yirmilik yiğitlerim yılllarca hep yas yaşar
Zenginin zarafeti zulümce zarfıdır zirvedeyse zarları zorunlu zevkleri zindanında zibidiler zira zincir kırarlar zifirdedir zalimler zayıftır zihniyet

Deniz bile acı çeker ah agapimou
Gözlerinden yaşlar döker
Benim bu derdim gizli kalmaz sevdiğim
Figan ile başımdan tüter

Kara gözlerine hayran olduğum
Memleket kokulu yarim
Kırık dillerine meftun olduğum
Saçına gül takılı yarim

Deniz bile şahit olmazsa ah agapimou
Başka kim olur derdime
Memleket hasreti öyle bastı sevdiğim
Bıçaklar saplandı yüreğime
Kara gözlerine, kara gözlerine

Kayıklar kıyıdan ayrılırken ah agapimou
Sanki canım tenimden ayrıldı
Bir de baktım sevdiğim bizim dağlarımızdan
Masmavi bir kuş havalandı
Kara gözlerine, kara gözlerine

Bir ciğerim ağlamaktan paramparça,
Bir öteki hunhurca öksürmekten.
Yurdumda sensizlik hüküm sürmekte.
Yüzümün karasına dönsün tüm renkler.

Azad oldun benden, gittin uzağıma…
Gittin güneş doğmaz oldu, hüzünde buzağılar.
Gittin karacaoğlan sütten kesildi.
Ben acılarla hiç bu kadar güçlenmemiştim!

Öldürmeyen acı olgunlaştırır…
Olgunlaştık diye mi böyle yorgun aşkımız?
Dünyan başına yıkılır;
Can ciğer dediklerin tümüyle soysuzlaştımı.

Güvendim sadece ya, yoktu bir nedeni.
O gemi çoktan kalktı limandan, binemedim…
Eşin, dostun düşmana dönüşeceğini bilemediğimden,
Kılıçlarımı bilemedim ben!

Ölümden kaçarken sana sığınmışım…
Gönlüm gaflet uykusunda mışıl mışıl.
Allah rahatlığımı dizlerinde versin.
Sana ait olmayan tüm hislerim gebersin!

Seni sevmek benim hakkım!
Ben aşkın adamı;
Ben Yunus’un, ben Fuzuli’nin veliahtı.
Kim bilir yokluğumda kaç limana demir attın?
Sıfırdayım ne eksim var ne bir artım.

Yaşıyorum… ancak niye?
Kalmamış hiç yüreğimde hakkaniyet.
Gidiyorsun hatta yine…
Sen; yazın havlum, kış gününde battaniyem.

Hiç insan sevebilir mi ayak üstü?
İlham vermiyor diye ben geçenlerde aya küstüm.
Güneşe de, barşımam…
Şu neşeme karışma!

Kaybettim yüzümdeki nuru da…
Bir dünyalık uğruna…
Huduttan pis kokular geliyor burnuma,
Sanırım cesedini kalbimin açıklarında buldular.

Yazdım…
Elimde çare yoktu sade yazdım.
Çaresizliğime şahit oldu kâinat.
Bu terk edilmiş diyarda ben sahi onsuz ne yapacağım?
Sonsuzluğa bağırıyordum adeta…

Etraf sakindi, duyan da yoktu.
Ölüyordum, uykundan uyanmıyordun.
Seni dilemiştim, içimde bu yangın oldu.
Güller iş işten geçmeden, solmadan sulanmıyordu.

İnsan da aynı misal…
Yıllar boyu yaşarken değil, öldüğünde değerlenir.
Yıllar önce öldürdüğünü hatırlatırım,
Hala değersiz olarak görüyorsan eğer beni.

Yâr, yüreğim tepetaklak.
İçimdeki yangının büyüklüğünü sen hesapla.
Mümkün mü alevler ortasında nefes almak?
Yanmaktan korkuyorsan içimdeki eve saklan!

Ateşine meftun bir gönül bende ki.
İstemiyorsan hay hay; görünmem, peki!
Zulüm görmüş bir ülkeyim sömürgendeki.
Her insan çift yaratılır ama ölürken tekiz…

Yıldızlarla seni andık az evvel.
Vuslat kokuyor tüm şiirler ve gazeller…
İçinde sen yoksan; dünyadan haz etmem.
Bu gecelik gel rüyama, naz etme!

Razıyım… İstersen kabusum ol.
Şerefim, haysiyetim, namusum o.
Aşk silahsa ben de namlusu yok.
Vuruldum, her hücrem kan kusuyor!

Neyin nesi bu ayrılık?
Ayrılık deyip geçme, o bile Rabbimin bir hayrıdır.
Çünkü; O bir kulunu sevdi mi,
Dünyaya küstürür ve unutturur kendisinden gayrını…

Bana Güller Yola Uzaklardan Kokunla Gelsin

Ben Çekeyim içime Derin Derin Senmiş Gibi

Bana Sözler Yaz Kendi Dilinden Adım Geçsin

Ben Duyarım Uzaklardan Yanımdaymış Gibi

Uzun Olur Geceler Gündüzlerden Sen Yokken

Üç Beş Dostum Çeker Beni Gecelerden

Sözüm Olsun Göçemem Bu Dünyadan Sen Yokken

Yaş Kalmadı Gözlerimde Beklemekten

Senle Küllerimden Doğar Gibiyim

Yoksun Cehennemde Yanar Gibiyim

Aşk Rengi Eflatun Ben Gurbette Bir Meftun

Sen Bir Adım Gel Ben Dağ Geleyim