Bu sistem otobüs klimasına benzer
Kışın soğuk yazın sıcak üfler
Dikkat et torpil yoksa eğer
Yokuş sokaklarda yürür bu gençler
 
Çürük tahtaya hep ben bastım
Ayıya dayı demeden köprüyü yıktım
Bir ağaç ekip de bırakmadım
Sonra niye dertli benim başım
 
Lütfen kalbime bir kelepçe
Yoruldu yürek hep sevdikçe
Büyük aşklar da bitti be Neyzen
Ambalajlı aşkları neyleyim ben
 
Ne zaman sorgulasam hayatı
Ters dönüyor gülen suratın ağzı
Yine su alıyoruz kovalar küçük
Taşı taşı bitmez bir ömür bu yük
 
Boğa güreşinde boğayı tutuyorum
Balık sürüsünde ters gidiyorum
Kız Kulesi’nde rakı buluyorum
Hesap girerse hemen kaçıyorum
 
Kaldırımları işgal eder belki bütün arabalar
Oysa onları devirecek bir gün bütün bu yayalar
Kuşların seslerini bastırmaya çalışır tüm bu kornalar
Oysa kuşların onlara yukarıdan bırakılan sürprizleri var
 
Şehri bugün dinleseydi
Diyeceklerdi Orhan deli
Annemin o güzel yemekleri
Bir an unutturdu bana bu afeti
 
Yazın haberlerde yangınlar
Ormandan kaçıyor sincaplar
Duman gitti baktık binalar
Geçmiş olsun akciğerler, organlar
 
Su kurudu değirmen durdu
Saçlar ağardı ama un yoktu
Elmanın sahibi bizden önce kurttu
Doğa ana sopayla geliyor mu?
 
Yavuz ve Çetin bu oyuncak dünya
Modern zamanlarda Chaplin olsa
Fener’in stat ismi Lefter olsa
Erbane – tulum bu kutlansa
 
Yatakta dönüyorum saat gibi
Sap olmak balta olmaktan iyi
Yoğurdu üfleyerek yerim ama
En sevdiğim şeydir aslında

Bu bir oyun içinde sen kokan çok güzel
Senin adın geçince mutluluk bana özel
Bir oyun içinde ödülüm senin gülüşün
Bakışın üzerimde gözlerimde
Sen bir cümlesin dilimde hiç eskimeyen
Pınarsın içimde akan giden bitmeyen
Bir nefes şiirimde ruhuma hayat veren
Bakışın üzerimde gözlerimde
Aşk ile kapımdasın
Sen benim yanımdasın
Karanlık dokunmasın bize
Bize hiçbir şey olmasın
Sen gördüğüm en güzel en sıcak rüyasın
Gördüğüm en güzel saçların ardındasın
Bir defa izin ver gözlerim kamaşmasın
Bir defa izin ver
Aşk ile kapımdasın
Sen benim yanımdasın
Karanlık dokunmasın bize
Bize hiçbir şey olmasın

Gecenin kör karanlığı
Taylo düşün olanları
Sırtından vurup kaçanları
Geçen zamanı gömmüşüm
Belki biraz üzülmüşüm
Sevdigime bile çökmüşüm

İlk görüşte yanıt o an
Aklımdan çıkmıyor inan
Orda sana aşık olmuştum
Önce biraz uyuşmuştum
Sonrasında vurulmuştum
Senin adını aşk koymuştum

Hani o gülüşün vardı
Ellerin elime bağlı
Sanki kaybettim ben dünyamı
O kadar çok bağlanmışım
Yalanlarına kanmışım
Harbiden ben baya safmışım

Şimdi orda burda gezip
En lüks araçlara binip
Ortamlara giriyormuşsun
Bir ex için öpüşüyor
Cigaraya yiyişiyor
Eroine de veriyosun

Haydi söyle şimdi bana
Yalan mıydı bakışların
O sımsıcak dokunuşların
Sevmedin mi sen hiç beni
Görmedin mi bu sevgimi
Defol haydi görmiyim seni

Bundan sonra yeni sayfa
Yeni silgi yeni kalem
Tertemiz bir kalp alıyorum
Sayfama aşk ekliyorum
Kalemimle yazıyorum
Gereksizleri siliyorum

Şimdi seni sildim işte
Bir gün evde her gün işte
Züppeler hep geçirişlerde
Bir exe sen tav olmuşsun
Dumanlarda boğulmuşsun
Çok çakışmaktan yorulmuşsun

Şimdi geldi son sözlere
Beni çok dikkatli dinle
Anlayacaksın bütün derdimi
Şimdi hangi sokaktasın
Hangi köşe başındasın
Neyse Taylo inceden kaçsın

Hiç öpmeyeyim canım yılan sevmiyorum
Karda yatıp uyuduğunu mu sanıyorsun
Farkında değilsin ölüyorsun
Zincirimi çekip kopardım diyorsun hala
Halkaların boynunda geziyorsun

Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın
Buralarda senden çok görsen şaşar kalırsın
Beni unutamaz diyip şimdi belki rahattasın
Hayat bu tükürdüğünü işte böyle yalarsın
Zirvesine göz diktiğin dağlara bak
Takılıp düştüğün taşlara bak
Ateş olsan cürmün kadar yer yanacak
Hiç öpmeyeyim canım hava çok sıcak
Zirvesine göz diktiğin dağlara bak
Takılıp düştüğün taşlara bak
Utanmasa kendini nimetten sayacak
Hiç öpmeyeyim canım hava çok sıcak

Anlamadım pişman mısın?
Duyamadım aşık mısın?
Biraz daha ağlar mısın?
Bağır, bağır, bağır
Zirvedeyim sesin duyulmuyor…

Söz: Ebru Polat
Müzik: Pınar Çubukçu
Düzenleme: Caner Tepecik
Yönetmen: Teoman Topçu