Sana derim Hasan Kalesi sana
Alt yanında döğüş oldu yön oldu
Yiğit olan yiğit çıktı meydana
Koç yiğitler arap ata bin oldu
Akşamki gördüğüm şu kara düşler
Hesaba gelmedi kesilen başlar
Eyerlen atımı küçük kardaşlar
Hünkar tarafından bize yan oldu
Akşamınan ikindinin arası
Aldı beni şu düşmanın yarası
Ecel geldi ölmemizin sırası
Ağladı el-oba gözü kan oldu
Dadaloğlu’m eydür belim büküldü
Gözümün cevheri yere döküldü
Üçyüz atlı ile cenge çıkıldı
Yüzü geldi iki yüzü dön oldu
Her sabah her sabah seyran gezerken
Iras geldim selvi boylu fidana
Top top olmuş kirpiklerin bölünmüş
Hoş benzettim samur kaşlar kemana
Al yanağın elmas m’ola kar m’ola
Çapraz vurmuş düğmeleri dar m’ola
Acap mislin şu cihanda var m’ola
İnsem gitsem Hindistan’a Yemen’e
Eliftir kirpiği iradır kaşı
Bu güzellik sana mevla bağışı
Arasam cihanda bulunmaz eşi
Hiç mislin gelmemiş devr-i zamana
Dadaloğlu’m der de hubların hası
Ferhat’ın Şirini Mecnun Leylası
Aklım eğlencesi gönlüm yaylası
Bir yel esti başımdaki dumana
Yürü bire yürü Antep elleri
Senin yakışığın yazınan gelir
Başı top top olmuş yüzü peçeli
Gelinler karışmış kızınan gelir
Haydi yiğit haydi yoluna yürü
Alaz alaz olmuş dağların karı
Gayet güzel derler yiğidin yari
O da sevdiğine nazınan gelir
Yiğide yiğitlik veren hep varlık
Yiğidi köt-eden kör olsun darlık
Sen seni sarpa vur kınalı keklik
Beyoğlu üstüne bazınan gelir
Sana derim sana hey Kınalı taş
Üstünden geçiyor göksü ala kuş
Göllerde oynaşan iki yeşil baş
Göllerin sefası kazınan gelir
Yürü yiğit yürü yol nedir sorma
Her yüze güleni dost diye görme
Ecelden korkup ta sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir
Misis köprüsünde yolların bağlı
Ayrılık elinden ciğerin dağlı
Göksun’a varınca Beyazıt oğlu
Sana gelen beyler sözünen gelir
Dadaloğlu’m der ki kolun yazılı
Atın gök kır attır yanın tazılı
Ovada koyunlar renk renk dizili
Karışmış sağmalı kuzunan gelir
Gecebaş geldi de nerde kışladı
Ufacık canlara zulüm işledi
Taze gelin büyük kızdan başladı
Analar yürekten yanmışa benzer
Ölüm de güzeli sevmişe benzer
Gecebaş geldi de el ayak şaştı
Han evler kapandı beyler hep göçtü
Koç yiğit kalmadı toprağa düştü
Arap atlar öksüz kalmışa benzer
Ölüm de yiğidi sevmişe benzer
Şu gecebaş düz ovaya oturdu
Zalim ne bulduysa alıp götürdü
Birer birer vurdu bizi bitirdi
Tenhada avını bulmuşa benzer
Ölüm de bizleri sevmişe benzer
Ulu minarede sela verildi
Bin bir ayak bir araya derildi
Kabirciye kazma kürek verildi
Dediler ki Mehti gelmişe benzer
Ölüm de gençleri sevmişe benzer
Bilmem bu gidişin sonu n’olacak
Bizsiz koca dünya mamur olacak
Dediler Hallac-ı Mansur gelecek
Gecebaş her yeri atmışa benzer
Ölüm de böylece bitmişe benzer
Dadaloğlu bu içtiğin ağudur
Pençe vurur can evini dağudur
Ecel bir değirmen unun öğüdür
İnsan da buğdaya dönmüşe benzer
Ölüm de insanı sevmişe benzer
Müzik ruhun gıdasıdır. Edebiyat da öyle. Edebiyat ile müziği birleştiren en önemli faktör de şarkı sözleri. Bazı şarkı sözleri öyle değerli ki, en büyük şiirler kadar etki bırakıyor dinleyende. Pek çok şarkı sözü yazarının ozan olarak anılmasının sebebi de bu sanırız. Bazen kırgınlığımızı dile getirmek, bazen aşkımızı anlatmak, bazen de barış dalı uzatmak için şarkı sözlerine sarılırız. Bazı şarkılar dilimize takılır, nakaratını söyler dururuz ama sözlerinin gerisini unuturuz. Şimdi bütün şarkı sözlerini tek tıklamayla önünüze seren bir site var -> Sarki-Sozleri.Net
Bu SiteYerli ve yabancı şarkı sözlerini, sanatçıların biyografilerini, şarkı sözü notalarını, müzik haberlerini, akor-tab bilgilerini ve popüler şarkıların çevirilerini www.sarki-sozleri.net'te bulabilrisiniz.
sonunda müzik ödevi bitti (ve bizim müzik hocası din dersi işliyo .d )